Rehydration: Modern Web Teknolojilerinde SEO’nun Gizli Kahramanı

“Rehydration nedir?” diye cümleye başlayacağımı düşünebilirsiniz, fakat önce bu konunun nasıl gündeme geldiğini açıklamak istiyorum. Web geliştirme dünyasında, sunucu taraflı render (SSR) ve istemci taraflı render (CSR) arasındaki farklar uzun süredir tartışılmaktadır. Rehydration (Yeniden Canlandırma), her iki yöntemin en iyi yönlerini birleştirerek SEO performansını iyileştiren bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Peki, rehydration tam olarak nedir ve SEO üzerindeki etkileri nasıl olur?
Rehydration Nedir?
Rehydration, server-side rendering (SSR) ile client-side rendering (CSR) arasındaki dengeyi sağlamak için geliştirilmiş bir yöntemdir.
- Kullanıcı bir sayfayı ziyaret ettiğinde, sunucu bu sayfanın HTML versiyonunu oluşturur ve istemciye gönderir.
- Ardından, JavaScript ve gerekli veriler tarayıcıda sayfa içeriğini etkileşimli hale getirmek için tekrar render edilir.
- Bu sayede hızlı bir FCP (First Contentful Paint) sağlanırken, sayfanın tam etkileşimli hale gelmesi JavaScript yüklenene kadar ertelenir.
Bu yöntem, teorik olarak en iyi SEO dostu render yöntemi gibi görünse de, performans açısından bazı sorunları da beraberinde getirebilir.

Rehydration’ın SEO Üzerindeki Etkileri
Rehydration, Google gibi arama motorlarının sayfa içeriğini daha iyi indeksleyebilmesi için SSR ve CSR yöntemlerini birleştirir. Ancak performans metrikleri göz önüne alındığında, bu yöntemin SEO üzerinde bazı olumlu ve olumsuz etkileri bulunur:
Avantajlar:
- Sayfanın HTML olarak render edilmesi, Googlebot tarafından hızlı indekslenmesini sağlar.
- İlk içeriğin hızlı görünmesini sağladığı için FCP (First Contentful Paint) süreleri iyileşir.
- Arama motorları, boş veya geç yüklenmiş sayfalardan kaçınabileceği için sayfa otoritesi artabilir.
Dezavantajlar ve Çözümleri:
- TBT (Total Blocking Time) ve INP (Interaction to Next Paint) gibi metrikleri olumsuz etkileyebilir. Yani sayfa, görsel olarak yüklenmiş gibi görünse de, JavaScript yüklenene kadar interaktif olmayabilir.
- Çözüm: Progressive veya Incremental Rehydration kullanarak kritik bölümlerı öncelikli render etmek ve geri kalan bileşenleri daha sonra yüklemek gerekir.
- Mobil cihazlarda yükleme süreleri uzayabilir ve bu da kullanıcı deneyimini olumsuz etkileyebilir.
- Çözüm: Streaming Server-Side Rendering kullanarak HTML’in parça parça yüklenmesini sağlamak ve mobil kullanıcılar için JavaScript içeriğini optimize etmek çözüm olabilir.
- HTML belgesinin fazladan veri içermesi, sayfanın gereksiz yere büyük olmasına neden olabilir.
- Çözüm: Partial Hydration kullanarak gereksiz JavaScript render’larını minimize etmek ve yalnızca etkileşim gerektiren bileşenleri aktif hale getirmek gerekir.
kaynak : https://web.dev/articles/rendering-on-the-web#rehydration
Sonuç: SEO Dostu Bir Rehydration Stratejisi Nasıl Olmalı?
Rehydration, SEO performansını iyileştirmek için SSR ve CSR’yi birleştiren etkili bir yöntemdir. Ancak, yanlış kullanımı durumunda sayfa etkileşim sürelerini uzatabilir ve Google Core Web Vitals metriklerine zarar verebilir.
SEO için en iyi yaklaşım, Progressive ve Partial Rehydration kullanarak, sayfa bileşenlerini optimize etmektir.
Streaming SSR ile HTML’in daha hızlı yüklenmesini sağlayarak Googlebot’un sayfanızı daha verimli taramasını garantileyebilirsiniz.
Gelişen web teknolojileriyle birlikte, Rehydration yaklaşımlarını optimize etmek, modern SEO stratejileri için hayati öneme sahiptir.